Size Bristol'de geçirdiğim bir aylık dönemi ve öncesindeki tercih sürecinden bahsetmek istiyorum. Açıkçası yurt dışında dil eğitimi benim için ani bir karar oldu ve her şey çok hızlı gelişti. İtiraf etmeliyim, son derece endişeliydim, kafamda onlarca soru işareti vardı : “Nereden başlamalıyım? Hangi ülkeyi seçmeliyim? Hangi şehre gitmeliyim? Hangi okulda daha iyi eğitim alabilirim?” bunlar ve daha niceleri zihnimi meşgul ediyordu. Bir yurtdışı eğitim danışmanlık firmasından destek almaya karar verdim ve geçmiş yıllarda dil eğitimi için yurtdışına giden bazı arkadaşlarımdan bana tavsiyelerde bulunmalarını istedim. Kendilerini gönderen firmalardan memnun olan arkadaşlarımın sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu. Bu durum kafamı daha çok karıştırdı. Tam da bu noktada EduGate ile tanışmam yine bir arkadaşım vasıtasıyla oldu. İlk önce telefondan ulaştım Volkan Bey’e ve sonrasında ofisine gittim. İlk görüşmemizde benim beklentimi sordu. Yani neden İngilizce öğrenmek istediğimi bütün detaylarıyla kendisine anlattım. Zaten sorduğu yönlendirici sorular karşısında aslına ne istediğinizi, neyi istemediğinizi kendiniz görüyorsunuz. Bu görüşmemiz oldukça verimli geçti. Ülke konusunda emin olmadığım için öncelikle Amerika, İngiltere ve Kanada’daki okullardan ve oradaki öğrenci hayatından bahsetti. Daha önce giden öğrencilerin deneyimlerini bütün samimiyetiyle aktardı bana. Gayet memnun bir şekilde ayrıldım ofisinden. Açıkçası kafam daha da karışır sanıyordum ancak son derece basit bir dille her şeyi bana sunum yaparak anlattı. Kafamda bazı şeyler şekillenmeye başlamıştı. İkinci görüşmemizde ise Volkan Bey’in yönlendirmeleri sayesinde gideceğim ülkeyi, şehri, okulu, konaklamayı benim beklentilerimi karşılayacak şekilde ayarladık. Bu kez babam da benimle geldi ofise. Kendisinin de soracakları vardı Volkan Bey’e ve bu yüzden ikinci görüşmeye birlikte gittik. Yaklaşık 1,5 saatlik bir görüşmenin ardından ayrıldık ofisten. Fakat benim endişelerim bitmiş miydi? Kesinlikle hayır.

Bu yazıyı okuyan arkadaşların da bileceği üzere bir sürü danışmanlık firması var ve bizler için hangisinin iyi, hangisinin kötü, kimin öğrencileriyle ilgili, kimin ilgisiz olduğunu bilmek biraz zor oluyor. Belli bir bütçeniz var ve bunu en iyi, en verimli şekilde kullanmak istiyorsunuz. Yani paranızla rezil olmak istemiyorsunuz. Bu kısım gerçekten önemli. Şundan emin olmanızı istiyorum; kesinlikle doğru yerdesiniz. Yurtdışı eğitim ile ilgili bir düşünceniz var ise, Volkan Bey ile en azından bir defa görüşmelisiniz. Zaten sonrasında siz de benim hissettiklerimi hissedeceksiniz. İngiltere’ye geldiğim zaman karşılaşacağım şeylerin neredeysen hepsinden daha Türkiye’deyken bana bahsetmişti. Sadece okulumu ayarlamakla kalmadı, beni psikolojik olarak da bu sürece hazırladı. Ailenizden, arkadaşlarınızdan ayrılıyorsunuz. Bunlar sahiden de ciddi olaylar. Volkan Bey’in telkinlerinin önemini buradayken daha iyi anlıyorum.

Biraz da okuldan bahsedeyim. ELC Bristol, Bristol'deki en iyi okullardan biri gerçekten. Ben henüz 4 haftadır buradayım ve Bristol’deki diğer okullardan buraya geçiş yapan öğrencilerin sayısı hiç de az değil. Eğer beklentileriniz benimkilerle örtüşüyor ise bu okulu tercih edebilirsiniz, kesinlikle memnun kalacaksınız. Ancak siz yine de Edugate Yurtdışı Eğitim Danışmanlık ile görüşüp, Volkan Bey’e bütün sorularınızı içtenlikle sorun. Zaten sizin sormayı atladığınız bir yer olması halinde, kendisi size sorular soruyor ☺ ☺

Gelelim konaklama konusuna. Aile yanında mı kalayım, yoksa yurtta mı? Bu soru kafamı çok kurcaladı. Ben ilk başta yurtta kalmak istemiştim, bir başkasının evinde kalma fikrine pek de ısınamamıştım. Volkan Bey ısrarla aile yanında kalmam gerektiğini, onlarla daha çok dil pratiği yapabileceğimi ve benim için daha yararlı olacağını örnekleriyle anlattı. Geçmiş yıllarda giden öğrencilerin kaldığı aileleri gösterdi. Açıkçası ikna olmuştum ama yine de aklımda hep bir “Acaba?” vardı. Yine de “Sizin dediğiniz gibi yapalım o zaman” dedim ve aile yanı konaklamayı tercih ettim. Hiç ihtimal vermediğim kadar mutluyum ☺ Bazen “Geri dönmesem mi?” diye düşünmüyor değilim ☺ Bu arada her şey tozpembe gelmesin size. Bazen aksilikler oluyor. Zaman zaman rahatsız olduğunuz durumlarla, zorluklarla karşılaşabiliyorsunuz. Volkan Bey muhakkak söyleyecektir ama ben yine de yineleyeyim buradan; İngilizler gerçekten bizlere göre daha az titizler. Yanınızda muhakkak ev terliği getirin. Yemeklerine alışmak biraz zaman alıyor ancak önyargılı olmayıp denediğiniz zaman alışıyorsunuz. Ancak yine de bizim mutfağımız gibisi yokmuş, bunu bir kez daha anladım. Yemek yemeyi seviyorsanız biraz zorluk çekebilirsiniz. Sevmiyorsanız da zorluk çekersiniz bence çünkü insan Türk yemeklerini özlüyor ☺ Bildiğiniz gibi İngiltere’nin havası dengesiz, bir bakıyorsun yağmur yağıyor, bir bakıyorsun güneş açıyor. Buna hazırlıklı olmak gerek. Ancak güzel olan kısım şu; yağmur yağıyor diye, hava soğuk diye kimse planını iptal etmiyor, ötelemiyor. Herkes planına sadık kalıyor. Hayatlarını ertelemiyorlar. Ayrıca burada yaşayan insanlar çok sportif. Sokağa çıktığınızda koşan ve bisiklete binen insanlar görmeye alışın. Ve siz havanın Türkiye’ye göre soğuk olmasından yakınırken, buradakiler kısa kollularla geziyor olacaklar ☺

Başta da dediğim gibi şu ana kadar 4 hafta geçti ancak bir sürü anı biriktirdim. Okul gezileri buna çok yardımcı oldu. Her hafta başka bir şehre gezi yapılıyor olması çok hoşuma gidiyor ve bütün gezilere katılmaya çalışıyorum.Haftada en az 3 program oluyor ve hepsine katılmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Burada 5 ayım kaldı ve gerçekten sayılı gün çabuk geçiyor ☹ Gerçi çok da üzülmüyorum bitecek diye, EduGate Yurtdışı Eğitim Danışmanlık ile İngiltere’de Yüksek Lisans programlarını şimdiden araştırıyoruz. Volkan Bey’i dinleyip tercihimi İngiltere’den ve aile yanı konaklamadan yana kullanmak hayatımda verdiğim en doğru kararlardan ikisi oldu. Her şey için çok ama çok teşekkür ediyorum. Hayalimi gerçekleştiren Edugate'e İngiltere’den sevgiler ☺